Gezdim gördüm, çektim yazdım...: Mardin Gezisi

Mardin... Mardin... Mardin... İstanbul'un nasıl taşı toprağı altında Mardin'inde de durumu bir o kadar iyi... Taşlarından insanlarına, yöresel yemeklerinden insanlarına kadar her şeyi ayrı bir güzel bu şehrin. Mardin'de 2 gece kaldım. İlk ziyaretim Derik ilçesine oldu. Derik küçük bir yer tava yemeğiyle meşhur. Derik tava diye anılan yöresel yemek gerçekten çok güzel geldi bana. Eğer yolunuz düşer de bu ilçe uğrarsanız mutlaka bu yemeği tadın. İlçe içerisinde Surp Kevork Ermeni Kilisesi yer alıyor. Küçük bir kilise olsa bile her tarihi nokta önemlidir. Özellikle Derik ilçesine uğramanız gerekmiyor. Ama yolunuzun üzerindeyse uğrayabilirsiniz.

Mardin'i Mardin yapan bir bakıma evleridir. Dağın etekleri üzerine dizilmiş sıralı evler gerçekten göze hoş gelen bir görüntü sergiliyor. Mardin Merkez'de Eski Mardin diye anılan tarihi yerlerin bol olduğu alana gitmelisiniz. Orada hem tarihi yerleri hemde güzel bir Mardin manzarasıyla karşılaşacaksınız. Merlin Konağı manzarayı izlemek için güzel bir yerdir.

Merlin Konağı

Mardin'in sokakları da ayrı bir güzelliğe sahip. Boş vaktiniz olursa sokaklarda kısa bir tur yapabilirsiniz. Bir de Ulu Cami'sinide unutmamak lazım. Tarihi doku orada da hissediliyor.

Mardin'den sonraki durak Midyat... Midyat küçük bir Mardin örneği gibi geldi bana. Kuyumcular Çarşısı bulunuyor ve şarap konusunda da dikkat çekiyor. Orada ilk olarak Konuk Evi'ne uğradık. Daha önceleri dizi çekimleri için kullanılan mekan artık turistlik amaç için kullanılıyor. Fazla zamanınız varsa Midyat'ın dar sokaklarında da gezinmenizi tavsiye ederim. Her yer ayrı bir güzelliğe sahip. Etrafta çok rehberle karşılaşacaksınız. Hemen hemen her sokağın başında bir rehber vardır Mardin'de. Çocuklar o bölgenin hakim rehberleridir... Bir dondurmaya çokça bilgi sahibi olabilirsiniz...

Konuk Evi

Midyat'ta görülmesi gereken en önemli nokta şüphesiz ki Mor Gabriel Manastırı'dır. İçinde hala yaşamın, ibadetin, inancın olduğu bir nokta. Dünyanın dört bir yanından insanlar geliyor buraya... Tarihi ve içerisindeki yaşanmışlıklarla herkesi derinden etkileyebilecek bu devasa yapıyı kesinlikle görmelisiniz. İlçenin merkezi noktasına uzak mesafede. Özel araçla yada turla gitmenizde fayda görüyorum.

Manastırdan sonra Midyat - Nusaybin yolu üzerinden Beyaz Su denilen mesire alnına geçtik. Beyaz Su çayın etrafına konumlandırılmış çardaklardan oluşuyor diyebilirim. Dibinizden müthiş doğallığa sahip su akıyor ve o suyun üzerinde Ala Balık yiyorsunuz... Manzara ve balık harikaydı. Fiyatı da uygun. Kesinlikle gidilmesi görülmesi gereken bir nokta...

Beyaz Su

Beyaz Su'dan sonra Dara Antik Kenti'ne doğru ilerlerdik. Orada dünyanın ilk su barajı olduğu düşünülen yapılar bulunuyor. Dara Antik Kenti’nde, Geç Roma, Erken Bizans, Selçuklu ve Osmanlı yapılarını bir arada görmek mümkündür. Bu yapılar arasında, şehrin surları, kapısı, agora ve sütunlu caddesini, tarihi köprüsü, sarnıçlarının yanı sıra mozaikli yapı, Perslerle yapılan savaşta kullanılan surun dışındaki hendek, nekropol alanı ve mezarlık alanındaki kümbet bulunmaktadır. Dara Antik kenti, Mardin’in güneydoğusunda 30 km. uzaklıkta yer alan Oğuz köyünde bulunmaktadır. Mardin Nusaybin karayolunun yaklaşık 8km kuzeyinde yer alıyor. Mardin de uğranması gereken bir yer burası... Dara'nın tarihi bilgilerini her yerde olduğu gibi burada da çocuklardan öğrenebilirsiniz.

Dara'dan sonra sınıra doğru ilerledik. Türkiye Suriye sınırını da gelmişken görelim dedik. Daha sonra Mardin'de son olarak Kızıltepe ilçesine uğrayıp gezimizi sonlandırdık. Mardin son derece güzel gezmeye değer bir il... Zamanımın kısıtlı ve yoğun günler geçirmemden dolayı Mardin gezisi yazım biraz aceleye geldi ve eksiklikler çok oluştu. İlerleyen zamanlarda güncellemeye çalışacağım. Artık olduğu kadarıyla...

Mardin ilini bir günde gezmek isterseniz birbirine yakın olan şu noktalara uğrayabilirsiniz;