Manisa Gezisi

Manisa'ya 24 Nisan 2014 tarihinde gittim. 3 gece 4 günlük gezi planladım. Manisa Merkez dışında Akhisar, Kırkağaç ve Soma ilçelerini de gördüm.

Manisa Otogarından otobüslerle ilçelere rahatlıkla gidebiliyorsunuz. Ben Akhisar arabasına bindim ve ilk olarak Akhisar'a gittim. (Bilet ücreti 9 lira)

Gezi programımın ilk gününde Akhisar'da bulundum. Burası küçük bir kasaba gibi. Daha önce büyük, gelişmiş ve kent olmuş bir yer olarak düşünürdüm. Gördüklerim karşısında şaşırdım desem yalan olmaz. Ama genede çok kötü bir yer diyemem. Zeytin bahçelerinin bol olduğu şirin bir ilçe olarak hafızamda yer edindi Akhisar...

Eğer Manisa'ya gezi düzenleyecek olursanız Akhisar sadece yolunuzun üzerindeyse uğramanız yeterli olacaktır. Bunun dışında uğramadan giderseniz çok birşey kaybetmiş olmazsınız. Akhisar'da gezilecek ilk yer de Tepe Mezarlığı'dır. Bu tarihi noktaya uğrayabilirsiniz. Son olarakta Akhisar'da mutlaka köfte yemelisiniz. Ben Akhisar Belediyesi binasının arkasında bulunan Lale Lokantası'nda yedim. Oldukça güzeldi. Fiyat 8 lira.

Eğer bir yerde aç kalmıyorum diyorsanız orası da Akhisar'dır. Çünkü ilçenin birçok noktasın 'lokma' dağıtılıyor. Yani bir görevli yol üstünde yada işlek bir caddenin başında pişirim yapıyor. Pişen lokmaları yan masaya bırakıyor. Çevredeki insanlarda ücretsiz olarak bunları tüketebiliyor. Lokmanın yanı sıra bolca zeytin, turşu gibi mezelerde ikram ediliyor. İlk gördüğümde çok şaşırmıştım. Çünkü artık dünyamızda her şey parayken, böyle şeyleri görünce garipsiyor insan...

Garip garip pişirimi yapan abiye ve lokmaları bir bir mideye indiren insanlara bakmam biraz fazla olunca hemen pişiren abi 'gel kardeşim, buyur al' dedi. Şaşkın şaşkın gittim sordum ve işin aslını öğrenince helal olsun dedim. E karnımı da doyurmayı ihmal etmedim. Sizinde yolunuz lokmalara düşerse sakın çekinmeyin. Bedave hepsi... İnsanlıkta bedava, karın doyurmakta. (Akhisar'da böyle bir yardım severlik örneği umarım bi gün her yerde olur.)

Akhisar'da bir gece kaldım ve sonra Kırkağac'a geçtim. Akhisar otogardan Kırkağac'a Soma Seyahat otobüsleri yada trenle gidebilirsiniz. Ben otobüsle gittim (ücret: 5 lira). Kıkrkağac küçük bir yer. Ve kavunlarıyla ünlüdür. Eğer uğrarsanız Kıkrağac kavunu tadın mutlaka. İlçenin içerisinde  6. Jandarma Komando Er Eğitim Alayı bulunuyor. Kırkağac'ın ismini daha önce bu askeri alanla duymuştum.

Kırkağaç

Kırkağac'ta yaklaşık 5 saat kaldım ve oradan otobüsle Soma ilçesine geçtim. Soma'da öncelikle kalacak yerimi ayarladım. Eğer kalacak yeriniz yoksa her il yada ilçede öğretmen evleri en hesaplı yerlerdir. Bende Soma Öğretmen Evi'nde kaldım (Günlük ücret: 30 lira). Soma'nın havası biraz ağır. Buda linyitten kaynaklanıyormuş. İlçede bir linyit kömürü havayı etkilemiş. Genel olarak gelişmiş bir ilçe. Ve diğer yerlere göre biraz daha kalabalık. Soma'nın kızları güzel olur diye duymuştum ve duyduklarım da doğru çıktı. Gittiğinizde göreceksiniz sizde... Ayrıca burada termik santralde bulunuyor. Gezip görmek isteyenler Soma ilçesine de kısa bir gezi düzenleyebilir. Kahvaltı içinse Ablanın Yeri adlı bir kafe var. Kesinlikle orada bir kahvaltı yapın derim. Ürünlerinin hepsi doğal ve sınırsız. İstediğiniz kadar yiyip içebilirsiniz yani. (Ücret: 10 lira)

Soma'da Kahvaltı


Soma'dan sonra trenle Manisa'ya geçtim (Ücret: 5.50 lira). Manisa Merkez, ilçelerine göre daha güzel. Birazda şansım varmış ki Manisa'da 474.'sü düzenlenen Mesir Macunu Festivali'ne denk geldim. Bir hafta süren festivalin son gününe yetiştim. Festivale gelmişken mesir macununu tatmadan gidilmezdi. Baharatın 41 çeşidi karıştırılarak macun yapılıyormuş. Gerçekten tadı hoştu ama. Mutlaka bu lezzet tadılmalı...

Mesir Macunu

Manisa'da ilk olarak Ağlayan Kaya'ya uğradım. Spil dağı yakınlarında bulunan kaya rivayete göre daha önce 12 çocuklu bir anneymiş ve o dönemlerde herkese adından söz ettirmiş, 'benim 12 çocuğum var tanrıdan bile daha becerikliyim daha hünerliyim'  vs şeyler söylermiş. Bunun üzerine tanrı onun çocuklarını bir bir öldürmüş ve 12 çocuğunu kaybeden anne bu acıya dayanamayıp taş olmuş. Benim duyduklarım bunlar. Daha farklı da olabilir ama adı üzerinde rivayet işte... Günümüzde kayanın ağladığı söyleniyor. Bazı yöre halkı yanına çocuklar gelince ağlamıyor derken bazıları ise sadece cuma günleri ağladığını belirtiyor. Ağlayan Kaya efsanesi biraz karışık anlayacağınız kadarıyla. Yolunuz düşerse mutlaka uğrayın...

Ağlayan Kaya'dan sonra Manisa Müzesi'ni ziyaret ettim. Burasıda gezilmesi gereken noktalardan biridir. Kalıntılar var giriş ücreti ise 5 lira. Müze yakınlarında Muradiye ve Sultan Cami'de bulunuyor. Buralara da uğrayabilirsiniz. Festivalden dolayı Manisa'da bazı yerleri gezemedim ama genede genel anlamıyla güzel günler geçirdim bu ilde.

Manisa ilini bir günde gezmek isterseniz birbirine yakın olan şu noktalara uğrayabilirsiniz;

  • Ağlayan Kaya (Niobe)
  • Manisa Müzesi
  • Sultan Cami
  • Ulu Cami
  • Spil Dağı Milli Parkı
  • Muradiye Cami
  • Revak Sultan Türbesi


Ağlayan Kaya

Soma Merkez

Ulu Cami

Revak Sultan Türbesi

Soma Termik Santral

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder